13 Aralık 2017 Çarşamba


FRANSA CUMHURİYETİ


  Fransa Cumhuriyeti ya da kısaca Fransa, Belçika, Lüksemburg, Almanya, İsviçre, İtalya, Monako, Andorra ve İspanya ile komşu olan, Batı Avrupa'da ülke. Avrupa Birliği'nin kurucu ülkesidir. 2015 yılı verilerine göre Fransa'nın nüfusu 66,808,385 kişidir.Cumhuriyetle yönetilmektedir. Baş şehri Paris'tir.

POLİTİKA


  Beşinci Cumhuriyet'in anayasası 28 Eylül 1958'de halk oyuyla onaylandı. Yeni anayasa, icra merciinin gücünü (parlamentoya göre) artırmıştır. Anayasaya göre devlet başkanı 5 yıllık bir süre için doğrudan seçilir. Devlet başkanının tasarrufu, devletin düzgün çalışmasını ve devamını sağlar. Devlet başkanı, başbakanın atamasını yapar, orduyu yönetir ve uluslar arası anlaşmaları onaylar. 
Fransız Parlamento su Fransa'nın ana yasama organıdır. Milletvekilleri 5 yıllık süre için doğrudan oyla seçilir ve her seçimde tüm koltuklar için oylama yapılır. Senatörler ise Parlamento tarafından 9 yıllığına seçilir. Senato seçimleri her 3 yılda bir yapılır ve her seçimde senatonun üçte biri yenilenir. Senato'nun yasama gücü sınırlıdır: Senato ile Parlamento arasında anlaşmazlık olması durumunda son söz Parlamento'ya aittir. Parlamento'nun gündemini belirlemede hükümetin büyük etkisi vardır.  

   TARİHİ


  Merovenj krallarının zalimane ve sefih bir hayat sürerek birbirleriyle sürdürdükleri mücadele, Gallia ülkesini fakir, harap bir hale getirmiştir. Merovenj kralları adına ülkeyi idareye başlayan Caroling sülalesinden Karl Martel, Franklarda tekrar bütünlüğü sağlamış, hatta İspanyada devlet kurmuş olan Emevilerin bir ordusuyla 732 yılında Poitiers-touıs arasında yaptığı savaşı kazanmıştır. Oğlu olan Bodur Péppin, son Merovenj kralını tahtından indirerek kendini 751'de kral ilan etti. Papa tarafından da kral olarak takdis edildi. Oğlu Büyük Karl zamanında ülke toprak olarak genişledi. Oğlu olan Birinci Ludvige gelişmiş, büyümüş bir Fransa ile Almanya bırakmıştır. Birinci Ludvigin ölümü ile ülke üçe bölündü. 843 yılında üç kardeş Verdun Antlaşması ile ülkeyi taksim ettiler. Ülke kendini meydana getiren üç millete (Fransız, İtalyan ve Alman) birer papa düşecek şekilde bölündü. Bugünkü Fransa, Dazlak İkinci Charles (Kel Şarl)'ın payına düşen kısımdadır. Ülkeye Francie (Fransa) ismi bu zamanda verildi.

  1774'te, Kral Onaltıncı Louis zamanında, sonu tarihte çok meşhur olan, yakınçağın başlangıcı kabul edilen 1789daki ihtilalle neticelenen iç karışıklıklar yoğunlaştı. 14 Temmuz 1789'da Paris halkı, kral ve asillere karşı ayaklandı. Siyasi mahkumların bulunduğu Bastılle Hapishanesini basan isyancılar, buradaki mahkumları serbest bıraktılar. Kral devrilerek bir ay sonra meclis "Vatandaş ve İnsan Hakları Beyannamesi"ni yayınladı.

  Bu hadisenin devamı olarak 1797 senesinin Eylül ayında ülkede Cumhuriyet ilan edildi. Fransada bu yeni siyasi değişiklik, komşu devletleri telaşa düşürdü. Bunlardan İngiltere başta olmak üzere toplam beş ülke ile savaşmak zorunda kaldı. Ülkedeki yeni yönetime geçilmesi üzerinden fazla bir zaman geçmeden 1799da başa geçen General Napolyon Bonapart, ülke idaresinde tek söz sahibi olan kişi durumuna geldi. Bunun neticesi olarak da 1804te kendisini Fransa İmparatoru ilan etti. Napolyon kuvvetli bir ordu teşkil ederek dünya hakimiyetini ele geçirmek için İngilizlere ve Avrupa'nın çeşitli yerlerine aralıksız seferler düzenledi. Osmanlılara karşı Mısırda Akka Kalesinde yapılan savaşta büyük bir hezimete uğrayan Bonapart, kendisini tekrar toparladıktan sonra 1812de 500.000 kişilik düzenli bir ordusu ile bu sefer de Rusya üzerine yürüdü. Fransa'dan Moskova'ya kadar ilerleyen Napolyon, kazandığı zaferlerini Moskova'nın soğuğuna kaptırdı. Fransızların alışamadığı soğuk havada Rusların küçük saldırılarından çok perişan oldu. Moskova'yı işgal eden zamanının en büyük ordusu, perişan bir vaziyette geri çekilmeye başladı. Fransa'ya ordunun ancak % 15i dönebildi. krallık tekrar kurularak, tahta On sekizinci Louis getirildi. Bir ara Napolyon tekrar idareyi ele aldı. 1815teki Waterloo Savaşını kaybetmesiyle 100 günlük saltanatı tekrar sona erdi. Amerika'ya gitmek isterken, İngilizlere teslim oldu. Tahta tekrar On sekizinci Louis geçti (1814-1824). Krallık idaresi 1848 yılına kadar devam etti.

  1848'den 1852'ye kadar süren bir Cumhuriyet idaresi tesis edildi. Almanya'ya karşı 1870'te Fransa'nın açtığı savaş, hezimet ve ağır şartlar ihtiva eden bir antlaşma ile son buldu. Savaş sonunda 1871'de Cumhuriyet üçüncü defa ilan edildi.

  İkinci Dünya Savaşında da İngiltere, Rusya ve Amerika safında yer alan Fransa, harbin başında Almanya tarafından işgal edilmiş fakat harbi müttefikler kazanınca işgalden kurtulmuştur. 1946 yılında, dördüncü defa cumhuriyet ilanından sonra savaş masraflarıyla çok bozulan mali durum, Amerikan yardımlarıyla düzeltilebilmiştir.

   FİZİKİ YAPI


  Fransa, Atlas Okyanusu ile Akdeniz arasında İber Yarımadasını Avrupa’ya bağlayan dar bir boğaza benzetilebilir. Fazla yüksek bir ülke olmamasına rağmen bir dağ engelini andırır. Ülke dahilinde yükseltiler ve düzlükler bir uyum içindedir. İspanya gibi Fransa’nın bir kıyısı da Akdeniz’e açılır. Fakat İspanya yarımadasında, Ardenler Kuzey, yazdığı halde Fransa bir Batı Avrupa ülkesidir. Yüzey şekilleri bakımından çok çeşitlilik gösterir. Yüzey, genel olarak dağlık alanlarla havza ve ovalardan mey dana gelmiştir. Dağlık alanlar, eski kütleler ve genç yüksek kıvrımlar olmak üzere başlıca iki bölüme ayrılır.


  Güney ve Orta Avrupa’da kollar halin, de uzanan ve yaylar çizen Alplerin batı parçası da Fransa’da kalır. Ron vadisinin doğusunda yayılan Fransa Alplerin de, Alp dağlarının ve bütün Avrupa’nın en yüksek noktası olan Mont Blanc (4.810 m.) yer almaktadır. Juralarla gelince Alp sistemine bağlı olan dağların en alçak sıralarıdır. Fransa ve Isveçre de yayılan Juralar birbirine paralel sıralardan meydana gelmiştir. (En yüksek yeri 1.710 m. dir).

  Fransa’nın batısında Atlas Okyanusu ve Manş Denizi kıyıları sığdır. Yalnız Biskay Körfezine yaklaştıkça Atlas Okyanusu derinleşmekte olup yine de sığ bir kıyı sayılmaktadır. Akdeniz kıyıları, Marsilya doğusu ve batısı olmak üzere iki ayrı karekter göstermektedir. Marsilyanın batısında kalan ve Creus burnuna kadar olan bölgenin denizi sığ, kara kesimi ise düşük rakımlıdır. Fakat buna karşılık Marsilyanın doğusundan itibaren İtalya sınırına kadar olan bölge aynı ölçüde sığ olmayıp, biraz derin olduğu gibi, karada da deniz kenarından hemen dağlar ve yükseltiler başlamaktadır. Aynı zamanda bu kıyıların bir bölümü kayalıktır. Fransanın güneşi en çok gören bölgesi ve deniz sahili en güzel olan yeri, Marsilyanın doğusu olmaktadır.

  Fransa'da ovalar dağlar arasında geniş yer kaplarlar. Manş Denizi kıyısındaki Belçika sınırı ile Akdeniz kıyısındaki İspanya sınırı arasındaki doğrunun batısı ova, doğusu ise dağlık ve yayla sayılabilir. Ülkedeki önemli ovalar, Paris Havzası, Akıtanya Havzası ve Rhone Havzasıdır.

  Paris Havzası, batısında Armonik Masiti, doğusunda Ardenler ve Vojlar, güneyinde ise Masif Santral tarafından çevrilmiştir. Akıtanya Havzası, Masif Santral ve Pireneler arasında kalır. Rhone Havzası ise Rhone Nehri ve kolları bölgesi olup, Alpler ve Masif Santral arasında kalmış bir vadidir. Bu üç ova aynı zamanda Masif Santral etrafında biribirine bağlıdır.

  İklim bölgelere göre önemli farklılık göstermez. Ülkede Akdeniz ve Okyanus iklimleri hakimdir.

   SİYASİ HAYAT


   İkinci Dünya Savaşından sonra dördüncü defa Cumhuriyet ilan edilmiştir. Günümüzde parlamenter Cumhuriyet rejimi ile idare edilir. Parlamentosu, 577 üyeli Millet Meclisi ve 317 üyeli Senatodan meydana gelir. Millet meclisi üyeleri 5 yıllık bir süre için halk tarafından seçilir. Senatörler ise millet vekilleri ve belediye meclisleri tarafından 9 senede seçilir.

  Siyasi durum : Fransa’nın 1789 ihtilalinden önce bir anayasası yoktu ve memleket, doğrudan doğruya krallar tarafından yönetilirdi. 1789 da meydana gelen ilk anayasa, ihtilal yıllarında kısa aralıklarda değişikliğe uğradı. Cumhuriyet ilk defa 1792 yılında ilan edilmiş, onu Convention, Directoire ve Consulat, 1804 yılında da Birinci Napoleo’nun imparatorluğu takip etmiştir. Birinci Napoleo’nun büyük yenilgilerin, den sonra yeniden krallığa dönülmüştür. 1848 yılında ikinci defa cumhuriyet ilan edildiyse de 1852 de Napoleon III. ikinci imparatorluğu kurmuştur. 1870 yılında uğranılan Sedan yenilgisi üzerine üçüncü defa Cumhuriyet ilan edilmiştir. Fransa, Birinci Dünya Savaşının galip devletleri arasında yer almış savaştan sonra, dünyanın büyük devletleri arasındaki durumunu muhafaza etmiştir. İkinci Dünya Savaşının başlaması üzerine, Birleşik Devletlerin ve İngiltere'nin yanında Almanlara ve müttefiklerine karşı savaşa başlamış fakat, 1940 yılında Almanlar tarafından işgal edilmiş ve mütareke yapmak zorunda kalmıştır. Bu yıllarda Fransa’yı Mareşal Peta’in tek başına yöneltmiş, İkinci Dünya Savaşının da Müttefiklerin lehine sonuçlanması üzerine, Fransa’da üçüncü Cumhuriyet devri kapanmıştır. 1947 yılında dördüncü cumhuriyet devri başlamış fakat savaş sonunda meydana gelen çeşitli meseleler ve anlaşmazlıklar, sömürgelerde çıkan ayaklanmalar, dördüncü cumhuriyet devrinin de kapanmasını sağlamıştır. 1959 yılında, Fransa beşinci cumhuriyetine girmiştir.
  Cumhurbaşkanı yedi yılda bir halk tarafından seçilir. Bakanlar kurulunu, yüksek kamu görevlilerini ve yargıçları atayan cumhurbaşkanı yönetimle ve yasalarla ilgili konularda halk oylamasına başvurma ve meclisi fes etme yetkisine sahiptir. Hükumet hem cumhurbaşkanına, hem parlamentoya karşı sorumludur. Dış politika ve savunma gibi konularda da cumhurbaşkanının belirli bir ağırlığı vardır.

  1993te yapılan seçimler sol partilerin hezimeti ile neticelendi. On iki yıldır iktidarda olan sol partiler büyük hayal kırıklığına uğradılar. Sağ partilerin kurduğu koalisyon 484 milletvekilliği kazandı.

  EKONOMİ


  Fransa bir tarım ülkesidir. Topraklarının % 80i tarıma elverişli olup halkın 2/3ü bu sektörde çalışmaktadır. Kereste ve ormancılıkla uğraşanlar bu orana dahildir.

  Tarımdan sonra ikinci büyük sektör sanayi sektörüdür. Büyük farklılıklar ve çeşitlilikler göstererek toplam milli üretimin % 50si bu sektörden sağlanmaktadır. Aktif halkın % 40ı sanayi sektöründe çalışmaktadır.

  Ulaşım bakımından çok ileri bir durumda olan Fransada demiryolu ve hava yolu çok gelişmiştir. Bunlardan sonra karayolu ve deniz yolu gelmektedir. Ülkenin her tarafı demiryolu ağı ile örülmüştür.


  FRANSA VE TÜRKİYE 


  Fransa ve Türkiye ilişkileri yüzlerce yıllık köklü bir geçmişe sahiptir. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman döneminde Fransa Osmanlı Devleti'ni diğer Batı Avrupa ülkelerine karşı bir tür dengeleyici olarak görmüş ve işbirliği yapmıştır. Fransız Devrimi'nden sonra diğer etnik gruplar gibi Türkler de milliyetçilik anlayışlarını Osmanlı'nın klasik millet anlayışından ırk temelli anlayışa doğru çevirmişlerdir. 19. yüzyıl boyunca Osmanlı aydınının laikleşmesi sürecinde de Fransa önemli bir ilham kaynağı olmuştur. Osmanlı siyasi gelenekler açısından da Fransa'nın devrim, terör ve sonrası döneminde fazlasıyla etkilenmiştir. I. Dünya Savaşı'nda iki taraf farklı cephelerde savaşmışlar ve Osmanlı'nın yenilmesiyle birlikte Anadolu'yu işgal edenlere Fransa da katılmıştır. O ana kadar azınlıkları çıkarları doğrultusunda destekleyen Paris, bundan sonra bu siyasetini gizleme gereği dahi duymayacaktır. Özellikle Kilikya ve Güneydoğu bölgelerinde Ermeni destekçilerinin katliamlar yapmasına da göz yuman Fransa'nın bu tavrı Anadolu topraklarında kan davalarına yol açmıştır.Ancak Mustafa Kemal Önderliği'ndeki Türk orduları Fransızları ve Müttefiklerini en kısa zamanda Anadolu topraklarından atmış ve Tükiye Cumhuriyetini kurmuştur. (1923)

  Son dönemde ise Fransa Meclisi'nin 2001 yılında Ermeni iddialarını 'soykırım' olarak kabul etmesi ilişkileri son derece germiştir. Buna ek olarak Fransa Meclisi 12 Ekim 2006 tarihinde, "Ermeni soykırımının inkarının suç sayılmasını ve ihlal edenlere 1 yıl hapis ve 45.000 Euro para cezası verilmesini öngören yasa teklifini kabul etmiştir. Türkiye bu olayı sert bir dille kınamış ve bazı yaptırımlar uygulayacağını açıklamıştır. Resmi düzeyde olmasa da sivil toplum kuruluşları ekonomik boykot kararı almışlardır. Fransa'nın bu tavrından yola çıkarak Türkiye'de Fransa ve Ermenistan’a Ambargo uygulamış bir süreden sonra Fransa'nın baskılarıyla kaldırılmıştır. (Fransa zor durumda kalmadığı için).

  Fransa, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı çıkan başlıca birlik üyelerinden biridir.


FRANSA HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER


  • Yaklaşık 67 milyon nüfusu ile Avrupa Birliği’nin ikinci en kalabalık ülkesi ve Avrupa’nın üçüncüsüdür.
  • Bir yılda peynirin birçok çeşiti üretilmektedir.
  • Versay dünyada en yaygın kopyalanan kalesi olmuştur.
  • 20 yıldır en fazla turist çeken şehirler arasında ilk 10’da yer almıştır.
  • Fransa nüfusu sağlıklı beslenme konusunda dünyada ikinci sırada yer alır.
  • Fransız mutfağı Avrupa’nın önde gelen mutfağı olarak kabul edilir – yaklaşık 3.000 patentli sosu vardır.
  • Danone 2012 süt ürünleri satışı ile dünyada ikinci sırada yer aldı.
  • Dünyada peynir en büyük ihracatçısıdır.
  • Victor Hugo adı altında birçok sokak, kasaba ve şehir vardır.
  • Avrupa Birliği üyesi ülkeler içinde yüzölçümü en büyük olanıdır.
  • Napolyon 18 Mayıs 1804’e kadar Fransa Konsülü olarak Fransa Cumhuriyeti’nin ilk başkanı olmuştur.
  • Fransızlar, ülkelerini topraklarının biçiminden ötürü Altıgen olarak adlandırırlar
  • En yüksek işsizlik düzeyi, hatta 3.350.000 çalışma çağındaki nüfus çalışmıyor ve Fransa’da kamu harcamaları dünyadaki en yüksek harcamaları olan ülkedir.
  • Ekonomisinin gücü Dünya’da beşinci ihracat ülkesidir: Dünyada 500 en güçlü şirketlerin arasında 30’dan fazla Fransız şirket vardır.
  • Galya horozu Fransa'nın ulusal hayvanıdır.
  • Ortalama kişi günde 8,83 saat uyuyor.
  • Fransa Dünya'daki herhangi bir ülkeden daha fazla zaman dilimi kullanmakta, 12 zaman dilimi kullanılmaktadır.
  • 2012 yılına kadar kadınların pantolon giymesi yasa dışıydı.
  • Patates 1748-1772 yılları arasında yasadışıydı.
  • Napolyon kısa değildi. O aslında ortalama bir Fransız'ın üstünde bir boya sahipti.
  • Paris şehrinin tamamında yalnızca bir STOP tabelası vardır.

10 Aralık 2017 Pazar


İSRAİL DEVLETİ

   GENEL BİLGİLER

  İsrail resmi olarak İsrail Devleti Asya ve Afrika kıtalarının kesiştiği yerde bulunmaktadır. Coğrafi olarak, Asya kıtasında bulunmaktadır: batısında Akdeniz, kuzeyinde Lübnan ve Suriye, doğusunda Ürdün, güneyinde ise Mısır ve Kızıldeniz ile çevrilidir. Ülkenin başkenti Kudüs'tür ancak bu durum BM tarafından tanınmamakta ve pek çok ülkenin temsilcilikleri Tel Aviv kentinde bulunmaktadır. Bazı ülkelerin ise Ramat Gan ve Herzliya şehirlerindedir.

  Uzun ve dar bir şekle sahip olan İsrail, 470 km uzunluğunda olup, en geniş bölgesi yaklaşık 135 km'dir. Sınırları ve ateşkes hatları içerisinde kalan toplam yüzölçümü 27.817 km²'dir (151.). İsrail, yaklaşık 7.282.000'luk nüfusuyla, çeşitli din, kültür ve sosyal geleneklere sahip insanları bir araya getirmiştir. Para birimi Yeni İsrail Şekeli' dir. İsrail'in bağımsızlık günü 14 Mayıs (1948 İngiltere'den), internet alan adı uzantısı .il ve uluslar arası telefon kodu +972'dir.

   TARİHİ

  Yahudilerin 19. asrın sonlarında devlet kurma çalışmalarına başladılar. Arz-ı mev’ut (vadedilmiş topraklar) üzerine devlet kurma çalışmaları ilk önce İngiltere’de görülür. 1848’de İngiliz hükumeti bir genelgeyle Filistin’deki konsoloslarını, Yahudilerin himayesine verdi. 1870’te Yahudi faaliyetlerinin merkezi İngiltere’den Rusya’ya geçti. Siyonist hareketlerin başına geçen Theodor Herzl, Filistin'de bir Yahudi devletinin kurulması için birçok çalışmalarda bulundu. Bunun gayesi bir Yahudi şirketi kurup, vadedilmiş topraklar üzerine müstakil ve üç dört milyon Yahudi'ye yetecek genişlikte toprak satın almaktı. Herzl,  İngiltere gibi güçlü bir devleti arkasına alarak, gayesine ulaşma çabasındaydı. Herzl, Yahudi devletinin ancak, kutsal topraklar üzerinde kurulmasını istediğinden, 1870 yılından itibaren Filistin toprakları üzerinde tarımsal yerleşme merkezleri teşkil etmeye başladılar. 1870-1896 yılları arasında Filistin’de on yedi tarım kolonisi kuruldu.
 
  Herzl, devrin Osmanlı Sultanı II. Abdülhamid ile görüşerek, ondan Filistin’de bir Aristokratik Cumhuriyet kurmak için izin istedi ve bazı tekliflerde bulundu. Fakat Sultan Herzl’in talep ve ısrarlarını kabul etmemiş, hatta kat’i bir lisanla haberleşmeyi kesmiştir.
 
  Birinci Dünya Savaşı sonunda, Ortadoğu’da İngiltere’ye dost bir devlet kalmamıştı. İngiliz menfaatleri, bu bölgede bir dost devletin bulunmasını icap ettiriyordu. Filistin’de kurulacak bir Yahudi devleti bu boşluğu doldurabilecekti. Bundan dolayı 2 Kasım 1917’de İngiltere meşhur Belfor vaadini açıkladı. Milletler Cemiyeti de 1920 yılında, Filistin üzerinde İngiliz mandasını tanıdı. Bundan sonra kurulan bir Yahudi bürosu İngiltere nezdinde Yahudi haklarını temsil etmeye başladı. Sultan İkinci Abdülhamid Hanın kabul etmediği şartlar arasında bulunan bir üniversite 1925 yılında Skopus Dağında kurulmaya başlandı.

  Bundan sonraki yıllarda Nazi Almanya'sını Yahudilere karşı soykırımına girişmeye başlamasıyla Filistin’e büyük bir Yahudi göçü başladı. Filistin’deki Araplar bu göçe karşı koyduklarından İngiltere, Yahudi göçlerinin durdurulmasına karar verdi. Bunun üzerine Sion’a bağlı Askeri Yahudi Teşkilatı Hagahan, Filistin’e göç konusunda İngiltere’nin aldığı bu kısıtlayıcı kararı protesto amacıyla silahlı terör eylemlerine girişti. Filistin’e de gizli Yahudi göçleri düzenlemeye başladı.
İkinci Dünya Savaşının müttefiklerin galibiyetiyle bitmesinden sonra, Filistin meselesi son safhasına ulaşmıştı. İngiltere daha sonra Amerika’nın yardımını sağladıktan sonra, Filistin meselesini Birleşmiş Milletlere götürüp, meselenin çözülmesini istedi. Birleşmiş Milletler 1947 Kasımında Filistin’in biri Yahudi öteki Arap olmak üzere iki devlet arasında paylaşılmasına karar verdi. BM denetiminde milletlerarası bir bölge statüsü tanındı. Bu çözüm Arapları tatmin etmedi. Filistin iç savaşı başladı.

  14 Mayıs 1948 de BM paylaşım planı uyarınca David Ben Gurion tarafından İsrail Devleti’nin kuruluşu ilan edilmiştir. 24 saat sonra, Mısır, Ürdün, Suriye, Lübnan ve Irak orduları saldırıya geçerek İsrail topraklarına girmişlerdir. Yeni kurulmuş, donanımı yetersiz İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), İsraillilerin "İsrail’in Bağımsızlık Savaşı" olarak adlandırdıkları ve yaklaşık 15 ay süren ve 6000’in üzerinde İsraillinin yaşamına malolan (ülkenin o dönemki) Musevi nüfusunun takriben yüzde biri) savaşta Arap ordularını geri püskürtmüşlerdir.
  1949 yılının ilk aylarında BM nezdinde İsrail ile onunla savaşan Arap ülkelerinin her biri (o dönemden beri İsrail’le müzakere masasına oturmayı reddeden Irak hariç) arasında doğrudan müzakereler düzenlenmiş ve bunların sonucunda bir ateşkes anlaşması imzalanmıştır. Ateşkes anlaşması uyarınca sahil şeridi, Celile ve tün Necef İsrail'e, Yehuda ve Samiriye ( Batı Şeria) Ürdün'e, Gazze Mısır yönetimine ve Kudüs’ün ise Eski Şehrin de dahil olduğu doğu kısmı Ürdün’e, batısı da İsrail’e bırakılmıştır. İsrail'in Filistinliler ile olan gerginliği ise sürmekte, bu gerginlik Orta Doğu'da istikrarsızlık nedeni olmaya devam etmektedir.

   EKONOMİ
   İsrail ekonomisi, tarım, sanayi ve turizme dayalıdır. Başka ülkelerde yaşayan Yahudilerin ve ABD’nin yardımı, ekonomisinin gelişmesine çok büyük katkıda bulunmuştur. Kişi başına düşen milli gelir, dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu kanıtlar niteliktedir. Kişi başına düşen milli gelir, Avrupa ortalamasına yakındır. Kibbutz adı verilen kommünal tarım çiftlikleri gıda üretiminin tamamına yakınını gerçekleştirerek ülkenin gıdada kendi kendine yetmesini sağlar. Teknoloji alanında İsrail ekonomisi dünyanın en hızlı gelişen ülkesidir. Intel, IBM, Motorola, Google gibi firmaların İsrail'de Ar-Ge merkezleri bulunur, bunun nedeni silikon üretimi için ülkenin elverişli olması ve en önemlisi kişi başına düşen bilgi teknolojilerinde çalışan sayısının çok yüksek olmasıdır. NASDAQ endeksinde İsrail Firmaları en çok işlem görenler sıralamasında ABD ve Kanada'dan sonra üçüncü gelir. İsrail çeşitli güvenlik sorunlarına rağmen sürekli kaliteli insan gücü yetiştirmeye önem vererek ekonomisinin büyümesini sağlamıştır. Bu gelişme Filistin için de faydalıdır. Bugün Gazze'de kişi başına milli gelir Afrika'nın neredeyse tamamından ve Arap ülkelerinin bir çoğundan yüksektir. Filistin 8 üniversitesi ile Arap dünyasının en kültürlü bölgelerinden biridir.

  İsrail’de sanayi giderek gelişmektedir. Sanayi gelişmesi 1958-1965 yılları arasında gerçekleşti. Sanayi % 142 oranında artış gösterdi. Potas ve bakır sanayii bunların başlıcalarıdır. Toplam işgücünün % 33.4’ü sanayii alanında çalışmaktadır. Sanayi bölgeleri Tel-Aviv ve Hayfa da toplanmıştır. Gelişen sanayi sektörlerinin başlıcaları; ilaç, optik, elektrik malzemesi, elmas işletmeciliği, silah sanayisidir.

  Dış satımının üçte birinden fazlasını elmas sanayii sağlamaktadır. İhraç ettiği malların başında şu turunçgiller gelmektedir: Portakal, muz, narenciye ve üzüm. Bugün dışarıya uçak ve silah satmakta, fakat ticaret dengesi devamlı açık vermektedir. İthalat özellikle mamül eşya ve sanayide kullanılan hammaddeler üzerinde yoğunlaşmıştır. Ticaretinin büyük bir kısmını ABD, İngiltere ve Almanya ile yapar.

İSRAİL HAKKINDA BİLİNENLER VE AZ BİLİNENLER

İsrail hakkında 27.817 kilometre karelik yüzölçümü ile neredeyse Antalya kadar olduğunu söyleyerek başlayalım.
  • İsrail nüfusu yaklaşık 8 milyon kişidir.
  • Resmi başkenti Tel Aviv, uygulamadaki başkenti Kudüs’tür.
  • Tel Aviv’in nüfusu 400 bin Kudüs’ün nüfusu 900 bin kişidir.
  • Resmi adı İsrail Devletidir.
  • Kuruluş tarihi 14 Mayıs 1948’dir.
  • Yönetim biçimi parlamenter cumhuriyettir.
  • İbranice ile birlikte Arapça da resmi dildir.
  • İsrail bağımsızlık bildirgesini okuyan ve ilk başbakanı olan David Ben Gurion İstanbul Üniversitesi’nde hukuk okumuştur.
  • Ben Gurion bir çok konuşmada Ateist olduğunu belirtmiştir.
  • Ben Gurion 1952 yılında Einstein’a resmi bir mektupla ülkenin Cumhurbaşkanlığını teklif etmesi İsrail hakkındaki en ilginç bilgilerden biridir.
  • İsrail kadınların zorunlu askerlik yaptığı tek ülkedir.
  • Dünyada anoreksiya ile savaşmak adına çok zayıf mankenlerin defileye çıkmasını yasaklamış ilk ülkedir.
  • Ülkenin en dar yerinde doğudan batıya 2 saatte koşabilirsiniz.
  • Yıllardır dünyanın her yerinden üzerinde adres olarak Kudüs alıcı olarak Tanrı yazan binlerce mektup gelmektedir.
  • İsrail banknotlarının üzerinde körler için rakamlar Braille alfabesi ile de yazılmıştır.
  • Bir seferde en fazla yolcu ile uçuş rekoru 1088 yolcu ile İsrail ulusal hava yolu El Al ‘a aittir.
  • Dünyada humus  aromalı dondurma bulabileceğiniz tek ülke olması İsrail hakkında bir diğer ilginç bilgidir.
  • Dünyanın en eski şehirlerinden Kudüs tarihte 52 kere kuşatılmış ve 44 kere el değiştirmiştir.
  • Pakistan pasaportlarında İsrail hariç dünyanın her yerinde geçerlidir yazar.
  • 1979 yılında İsrail ile barış antlaşması imzalayan Enver Sedat Nobel barış ödülünü kazanmış, sonrasında Mısır’ın Arap Birliği üyeliği dondurulmuş ve Enver Sedat suikasta kurban gitmiştir.
  • Yeryüzünde 18 yaşını doldurmuş her Musevi'nin 26 yaşına kadar İsrail Devletini tanımak için tüm masrafları devlet tarafından karşılanan 10 günlük bir seyahat hakkı vardır.
  • Dünyaca ünlü cinsel terapist Dr. Ruth gençliğinde İsrail ordusunda keskin nişancı idi.
  • 105 tane sushi  restoranı ile Tel Aviv Tokyo ve New York’tan sonra en fazla sushi restoranına sahip şehirdir.
  • Eurovision şarkı yarışmasını 3 kere kazanmıştır.
  • Eurovision şarkı yarışmasını kazanan ilk transseksüel şarkıcı bu ülke adına yarışmıştır.
  • Dünyada en çok sebze tüketilen 3. ülkedir.
  • Ülkede 137 tane resmi halk plajı vardır.
  • Dünyadaki en yüksek üniversite mezunu oranına sahip olması İsrail hakkında bilmemiz gereken önemli bir detaydır.
  • Cep telefonunu Motorola tarafından İsrail’de geliştirilmiştir.
  • Dünyada ilk Denizanası uzaklaştırıcısı bu ülkede geliştirilmiştir.
  • Kök hücre tedavisi ile kalp dokusu yenilenmesi bu ülkede geliştirilmiştir.
  • Bilgisayarlar için yapılmış ilk anti virüs yazılımı 1979 yılında bu ülkede geliştirilmiştir.
  • Dünyada kendi uydusunu fırlatabilen 9 ülkeden biridir.
  • Tüm anlık mesajlaşmaların atası AOL anlık mesajlaşma bu ülkede geliştirilmiştir.
  • Her sevgililer gününde Avrupa’ya yaklaşık 60 milyon çiçek satar.
  • Dünyada en çok yabancı dilden kitap çevirisi yapılan ülkedir.
  • Dünyadaki en çok kayıtlı satranç oyuncusuna sahip ülkedir.
  • Dünyanın en kısa metrosu 1.8 kilometre ve 4 vagonla Haifa şehrindedir.
  • Lut gölü ya da Ölü deniz 422 metre ile dünyanın deniz seviyesinden en aşağı yeridir.
  • Lut gölü yüzde 28 tuzluluk oranı ile dünyadaki en tuzlu 3. göldür.
  • Deniz seviyesinden 212 metre aşağıda bulunan Taberiye gölü ya da Celile denizi dünyanın en alçakta bulunan tatlı su gölüdür.
  • Kudüs Zeytin dağında bulunan mezarlık dünyanın hala kullanılan en eski mezarlığıdır.
  • Ülkede ortalama yaşam süresi 82 yıldır.
  • Ülkenin milli çiçeği Sıklamen' dir.
  • Ülkenin milli kuşu İbibiktir.
  • İsrail yüz ölçümü bakımından dünyadaki en küçük ülkelerden biridir. En doğu noktasından koşmaya başlasanız yaklaşık 2 saat sonra Batı sınırına ulaşabilirsiniz. Kuzeyinden güneyine ise 9 saatte ulaşabilirsiniz.
  • Ülkenin ordusunu diğer ordulardan ayıran çok acayip bir özelliği var; kadınlar da erkekler gibi zorunlu askerlik kapsamındalar. Erkekler 3 yıl kadınlar 2.5 yıl askerlik yapmaktadır.








6 Aralık 2017 Çarşamba

ÇİN HALK CUMHURİYETİ

   GENEL BİLGİLER

  Çin Halk Cumhuriyeti, yüzölçümü itibariyle dünyanın üçüncü, nüfus itibariyle en büyük ülkesidir.. Güney Doğu Asya'da yer alır.Başkenti Pekin olan ülkenin resmi dili Çince, para birimi Yuan'dır. Ülkede pek çok dine inanan insan yaşamaktadır. Bu dinlerden en yaygın olanları; Konfüçyüzm, Budizm, Taoizm, İslamiyet'tir. Doğusunda Güney Kore, kuzeydoğusunda ve kuzeybatısında Rusya, kuzeyde Moğolistan, güneybatı da Afganistan ve Pakistan, güneyde Hindistan ve Nepal, doğusunda ise Büyük Okyanus vardır.

   TARİH


  Ülkeyi yöneten ilk hanedan olarak Hya ve Şang sülaleleri bilinmektedir. M.Ö. 1050-220 yılları arasında değişik çeşitli uygulamalarla Çov Sülalesi yönetmiştir. Ülkede, feodal devletler bağımsız devletler halinde gelişmeye başladı. Bu durum hükümdarın gücünün azalmasına ve feodal devletler arasında savaşa sebep oldu. Batıdan gelen Türk ve Moğollar, ülkenin büyük bir kısmını fethettiler. Batı milletlerinin eline düşmüş olan topraklarından büyük bir kısmını Çin beyi Tsin, geri aldı. Böylelikle devleti önemli feodal devletlerden biri oldu. Doğu Çin bölgesinde başlayan bir ayaklanma, uzun süren savaşlara sebebiyet verdi ve bu savaşlar sonunda Han Sülalesi yönetimi ele geçirdi ise de, bir müddet sonra idare değişti.
  Cengiz Han, 1206-27 yılları arasında Çin’i işgal etti ve Moğollar, 1214 yılında Sarı Nehir'in kuzey tarafındaki bölgede hakimiyeti ele geçirdiler. 1271 tarihinde Kubilay Han, imparatorluğunu ilan etti. Böylece Yüan Hanedanının (1260-1368) ve başşehir Yenching (Pekin)i kurdular. Moğollarla beraber Yüan Hanedanı bütün Çin’i fethederek hakimiyetleri altına aldılar. Bundan sonra Moğollar Çin kültürünün etkisi altına girerek, din, örf ve adetlerinde, giyim ve kuşamlarında Çin örf ve adetlerini benimsediler.
  Çin, uzun yıllar batıya kapalı kaldı. Çin’in batıya açılması 19. yüzyıl ortalarında başladı.Ülkede 1920 yılında komünist partisi kuruldu ve taraftar toplamaya başladı. Bu parti, ülkede bir çok karışıklıklar çıkardı. Çiank- Kay-Şek bir taraftan Japonlarla savaşırken, bir taraftan da bu ayaklanmaları bastırmaya uğraşıyordu. Nihayet 1927’de komünistlerin başına geçen Mao Çe-Tung, Çu Enlay ve Çu Di’ ile komünist partisi güçlenerek ülke çapında teşkilatlanmaya, hükumet kuvvetleri ile çarpışmaya başladı. İkinci Dünya Savaşı sona erince, komünistlerle milliyetçiler baş başa kaldılar. Mao Çe-Tung yönetimindeki komünist birlikleri ülkeye hakim oldular. ABD milliyetçilere yardım eder göründü. ABD’nin Çin’e gönderdiği diplomatlar hep milliyetçilerin aleyhine çalışmış, onların komünistlerin eline geçmesine sebep olmuşlardır. Yönetim tamamen komünistlerin eline geçince, Milliyetçi Çin hükumeti, Formoza (Tay-Van) Adasına çekilmek zorunda kaldı. Böylece Çin ikiye ayrıldı: Çin Halk Cumhuriyeti ve Milliyetçi Çin Cumhuriyeti.
  1 Ekim 1949 yılında Mao Çe-Tung’un başkanlığında Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuş oldu. Böylece Çin’in Asya kıtasındaki bütün toprakları Çin Halk Cumhuriyeti’nin eline geçti. Milliyetçi Çin Cumhuriyeti de Formoza Adasına çekildi ve orada hükumet kurdu. Mao, 1976’da öldü. Mao’nun ölümünden sonra, Maoizm açıktan tenkid edilmeye başlandı. Çin idarecileri ABD ve Japonya ile ekonomik iş birliği yaptı. Mareşal Ye Cienying, Mao’nun yanlışlarını açıkladı. Eski katı durum kaldırılarak ekonomik ve siyasi yönde yumuşama başladı. Çin kapıları yabancı sermayeye açıldı. Son yıllarda demokratikleşme hareketleri kanlı bir şekilde bastırıldı.

   FİZİKİ YAPI

  Çin, fiziki yapı itibariyle genellikle doğu, batı olmak üzere iki bölüme ayrılır. Ülkenin batısı; güneybatı ve kuzeybatıda iki farklı yapıya sahiptir. Güneybatı Hindistan ve Bagnladeş ile olan sınırlarını, dünyanın en yüksek tepesine sahip olan Himalaya Sıradağları teşkil eder. Himalayaların kuzeyinde yer alan 1 milyon km2 yüz ölçüme ve ortalama 3900 m yüksekliğine sahip olan Tibet Yaylası, kuzeyden Astin Tagh ve Nam Şam sıradağlarıyla çevrilidir. Bu dağlarla Himalayalar ülkenin batısında birleşirler. Ülkenin kuzeybatısını teşkil eden Astin Tagh Dağlarının kuzeyi, Doğu Türkistan’ın tarım havzasıdır. Ülkenin kuzeybatı bölgesinde, Tiemşan Dağları, Moğolistan sınırını meydana getiren Altay Dağları, batıda Torbagatay ve Çungarski Alatau ile çevrili geniş Çungarya düzlüğü yer alır. Ülkenin kuzeyini Gobi Çölünün güney kısmı kaplar.
  Doğu Çin’in kuzey kısmı Hai Ho, Hvang Ho ve Kuai Ho nehirlerinin havzalarından meydana gelen düzlüklerden, güney kısmı ise Kuzey Burma ve Çin Hindi yarımadası sınırında yükselen yaylalardan meydana gelir. Bu iki bölge arasında ülkenin en bereketli ovalarının bulunduğu ve nüfusun en kalabalık olduğu kesimdir.
  Güney kesimlerinde muson iklimi hakim olan Çin’de, özellikle kuzeybatı kesimleri sert kara ikliminin hüküm sürdüğü bölgelerdir. Kış mevsiminde Orta Asya üzerinde bulunan soğuk, kuru ve yüksek basınçlı hava, karalardan denizlere doğru bir rüzgara sebep olur. Yazın bu durum tam tersine olarak meydana gelir. Denizlerden karalara doğru esen rüzgarlar haliyle nemli olurlar. Doğu kesimleri bilhassa yaz aylarında musonlar sebebiyle bol yağış alır. Batı kısımları yağış yönünden son derece fakir bölgelerdir.
  Güneyde tropikal iklim sıcaklıklarına karşı kuzeyde kara iklimine uygun sıcaklıklar görülür. Yaz mevsiminde kuzey ve güney bölgeleri hemen hemen aynı sıcaklığa sahipken, kış aylarında sıcaklık farkı 35°C gibi büyük bir rakama ulaşır. Kuzey bölgesi, kışın sert kara iklimi sebebiyle soğuk bir kış mevsimi yaşarken, güneyde ılıman bir ekvatoral iklim hüküm sürer. Güneydoğuda uzun ve sıcak yazlar, özellikle Tibet ve Tsinghai platolarında ise çok uzun ve sert kışlar hüküm sürer. Burada yazlar aksine kısa ve sıcak geçer.

   NÜFUS VE SOSYAL HAYAT


  Çin nüfus bakımından dünyanın en kalabalık ülkesidir. Nüfusun çoğu, sahil bölgelerinde, delta ve nehir vadilerinde, Szechwan’ın merkez platosundaki münbit arazilerde ve Kuzey Çin’in Büyük Vadisindeki ekilebilir arazide yerleşmişlerdir. Bu bölgelerde nüfusu iki milyonun üzerinde birçok büyük şehir merkezleri bulunmaktadır. Hükumet nüfus kontrolü ile ilgili tedbirler almasına rağmen, yıllık nüfus artışı 15 milyonun üzerindedir. Ülkenin tabiat şartları, nüfusun, ülkenin her yanına eşit olarak dağılımını engellemektedir.
   Bu kadar büyük nüfusu olan Çin’de 56 etnik grup vardır. Bu etnik grupların % 94’ünü Hanlılar teşkil etmektedir. Hanlılar asıl Çinliler demektir. Türkçedeki Han Kağan ile alakası yoktur. M.Ö. 202-220 yılları arasındaki Hun Hanedanından adını almaktadır. Diğer 55 etnik grup da azınlıkları teşkil etmektedir. Başlıcaları:
  Türkler: Çinlilerin işgal ederek buradaki Türk devletinin varlığına son verdikleri Doğu Türkistan’da oturmaktadırlar. Çoğunluğu Uygur Türkleri olup, Kazak, Özbek, Kırgız Türkleri burada bulunmaktadır. Nüfusu yaklaşık 19-20 milyondur. Bu bölge 1867 yılında kesin olarak Çin’in sömürgesi olmuştur. İslam dini ve Türk gelenekleri yasaklanmış, camiler ve medreseler kapatılmıştır.
Türklerden sonra gelen başlıca azınlıklar: Şuanglar, Hueiler, Tibetliler ve Moğollardır.
Çin’de Sina-Tibet dil ailesine bağlı çeşitli lehçeler konuşulur. Ancak resmi dil Kuzey Çin’in konuştuğu Mandarin lehçesidir. Çin’in resmi bir dini yoktur. Ancak halk Taoizm, Konfüçyonizm, Budizm, İslam, az miktarda Hıristiyan dinine mensupturlar.
Halkın başlıca gıdaları arasında kuzeyde buğday, güneyde pirinç ve çeşitli sebzeler ile balık başta gelir.
Çin eski tarihlerde birçok önemli teknolojiye beşiklik yapmıştır. Bunların başında porselen, kağıt yapımı, demir dökümü, blok baskı, barut ve manyetik aletleri sayabiliriz. Günümüzde ise Çin üçüncü süper güç haline gelmiş bulunmaktadır.

ÇİN HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

  • Çin Halk Cumhuriyeti’nde 100 milyon kişi günlük 1 doların altında yaşamaktadır.
  • Çin’deki idamların sayısı Dünya’daki diğer tüm ülkelerin toplamından 4 kat daha fazladır.
  • Facebook ve Twitter’a erişim 2009 yılından beri Çin’de engellenmiştir. Engelli olmasına rağmen Facebook’un 95 milyon Çinli kullanıcısı vardır.
  • İlk kağıt para 1400 yıl önce Çin’de kullanılmıştır.
  • Günümüzde 35 milyondan fazla kişi Çin’de mağaralarda yaşamaktadır.
  • Yaklaşık 700 milyon Çinli temiz su içememektedir.
  • Çin’deki tek çocuk kuralı yüzünden her yıl bir milyon kız fetüsü kürtajla aldırılmakta ve on binlerce kız çocuk sokağa terkedilmektedir.
  • Masa tenisi Çin’in ulusal sporudur.
  • Playstation Çin’de yasadışıdır.
  • Nüfustaki dengesizlik yüzünden 2020 yılında Çin’de 30 ila 40 milyon arası erkeğin evelenecek kadın bulamaması beklenmektedir.
  • Çin’de her yıl yaklaşık 4 milyon kedi yenmektedir.
  • 1973 yılında Çin, ABD’ye nüfus artışını hızlandırabilmesi için 10 milyon Çinli kadın göndermeyi teklif etmiştir.
  • Çin 2011 – 2013 yılları arasında ABD’nin 20. yüzyıl boyunca kullandığından daha fazla çimento kullanmıştır.
  • Dünya’daki tüm domuzları yarısı Çin’dedir.
  • Çin’deki şehirlerin yüzde 90’ının yer altı suları kirlidir.
  • Zenginler Çin’de hapis cezası aldıklarında kendileri yerine hapse girecek “dublör” tutabilirler.
  • Dünya’nın herhangi bir yerinde bir panda dünyaya geldiğinde, gen havuzunu genişletmesi için Çin’e gönderilir.
  • Çin’de her 30 saniyede bir bebek kusurlu şekilde dünyaya gelmektedir.
  • Ülkede internet bağımlıları için rehabilitasyon kampları bulunmaktadır.
  • Çin’de 10 milyon nüfusunda üzerinde 4 mega şehir bulunmaktadır.
  • 2014 yılında Çin ekonomisi, ABD’yi geçerek Dünya’nın en büyük ekonomisi olmuştur.
  • Çin’de hava kirliliğinin artması, Kaliforniya’daki yıllık kar yağışını arttırmaktadır.
  • Dünya’da bulunan tüm pandalar Çin’e aittir.
  • Çinliler yas tuttuklarında siyah giysiler yerine beyazı tercih ederler.
  • Çin’deki yeni yıl kutlamaları 15 gün sürer.
  • Çin'in Chongqing bölgesinde telefon bağımlılarının güvenli şekilde yürümeleri için özel bir yol tahsis edilmiştir.
  • Çin’deki tüm demiryollarının uzunluğu Dünya’nın etrafını iki kere dolaşır.
  • Tuvalet kağıdını 14. yüzyılda Çinliler bulmuştur. O zamanlar tuvalet kağıtları sadece imparatorların kullanımları içindi.
  • Tren görevlilerin başlarını dik tutmaları için boynuna doğru bakan bir iğne yakada durur. Bu şekilde kimse başlarını öne eğip sağa sola hareket ettiremez.
  • Dünya tarihinde görülmüş en uzun trafik Çin'in Şangay şehrinde görüldü. 12 gün boyunca süren trafiğin uzunluğu 99 kilometreyi bulmuştu.
  • Çinliler her yıl 45 milyar yemek çubuğunu kullanarak yemeklerini yer.
  • Ketçabın orijinalinde domates bulunmaz; zira Çinlilerin bulduğu Ketchup bir balık sosu olarak ilk kez ortaya çıkmıştır.



24 Kasım 2017 Cuma

CEZAYİR

  

   GENEL BİLGİLER

  Cezayir (Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti), Kuzey Afrika'da bulunan, Afrika'nın Sudan'dan sonra ikinci büyük ülkesidir. Cezayir'in komşuları kuzeydoğuda Tunus, doğuda Libya, güneydoğuda Nijer, güneybatıda Moritanya ve Mali, batıda Fas ve Batı Sahra'dır. Etnik açıdan bir İslami, Arap ve Berberi ülkesidir. Ülke ismi Arapçada (El Jazair) adalar anlamındadır. Kuzeyinde Akdeniz, kuzeydoğusunda Tunus, doğusunda Libya, güneyinde Nijer ve Mali, güneybatıda Moritanya, batıda Fas ile çevrili olan 2.381.741 km2 yüzölçümüyle Sudan’dan sonra Afrika’nın ikinci büyük ülkesi. Kuzeybatı Afrika'da yer alan Cezayir'in Akdeniz'de 1025 km uzunluğunda kıyısı vardır.


   TARİH

  Cezayir çok eski tarihlerde bir yerleşim merkeziydi. Bilinen en eski halk Berberilerdir. Cezayir kıyılarına önce Fenikeliler gelmiştir. M.Ö. 814-813 yıllarında Kartacalıların eline geçen ülke, gelişerek bilhassa kıyı ticaretinin önemli bir merkezi olmuştur. İslamiyet'i yaymak için dünyanın her tarafına dağılan Müslümanlar 7. asırda buralara gelmişlerdir. Abdullah bin Ebu Serh tarafından burası fethedilmiştir. Cezayir halkı İslamiyet'i kabul etmiş, İslam devletinin hakim olduğu zamanlarda İslamiyet'in sayesinde ilerlemiş, benimsedikleri İslam kültür, medeniyet ve adetlerini ve Arapça lisanını günümüze kadar muhafaza etmişlerdir. 1830 senesinde Fransızlar, çok büyük deniz ve kara kuvvetleri ile uzun savaşlardan sonra ülkeyi ele geçirdiler. 1950 senesinden sonra Fransa’ya karşı mücadelede teşkilatlanmaya başlayan halk, muntazam bir ordu kurmayı başardı. 1954 senesinde bilfiil başlayan silahlı mücadele, 1956 senesinde bağımsızlığa kavuşan Fas ve Tunus’un da desteğini sağladı. Mücadele 1962’de “Cezayir Demokratik Halk Cumhuriyeti” adıyla bağımsızlığını ilan etmesiyle neticelendi.
 
  Cezayir, 1963 senesinde ilk anayasasını halk oyu ile kabul etmiştir.  Bu ilk anayasa mucibince seçilen ilk Cumhurbaşkanı Ahmed bin Bella 16 Haziran 1965’te Albay Huari Bumedyen tarafından bir darbe ile devrildi.4 Mart 1992’de İslami Selamet Cephesi yasa dışı ilan edildi. Siyasi faaliyetleri yasaklayan ve birçok kişiyi idam ettiren Budiyaf 29 Haziran 1992’de bir suikast neticesinde öldürüldü. Cezayir’de iç karışıklıklar hala devam etmektedir (Aralık 1992).

  

   FİZİKİ YAPI

  Akdeniz’e paralel olan iki sıra halindeki Atlas Sıradağları ülkeyi birbirinden farklı üç coğrafi bölgeye ayırır. Büyük ve Küçük Atlaslar ismini alan sıradağlardan kuzeyde olan Küçük Atlaslar, pek çok vadi ile sık sık parçalandığı için tepe manasına gelen “Tell” ismini alırlar. Bu sıradağlar ile Akdeniz kıyıları arasında kalan bölge ülkenin en bereketli topraklarının bulunduğu ovalık bir arazidir. Tell Dağları batıdan doğuya doğru gittikçe yükselmektedir. En yüksek yeri Djurdjura Tepesi olup, yüksekliği 2308 metredir.
 
  Büyük sahrada yer altı sularının çıktığı sulanabilen yerlerde vahalar bulunur. Dağlardan çıkan akarsular genellikle tuzlu göllere dökülürken bazıları da sahranın kuzey kısmında bir müddet sonra kaybolurlar. Pek fazla büyük akarsuyu yoktur.
 
  Cezayir üç farklı iklime sahiptir. Tell Dağları ile Akdeniz sahilleri arasında kalan kıyı bölgesinde tipik Akdeniz iklimi hüküm sürerken iki dağ silsilesi arasında daha sert bir iklim hakimdir. Sahra Atlaslarının güneyinden itibaren yer alan çölde ise çöl ikliminin en belirgin özellikleri görülür.

  

   NÜFUS VE SOSYAL HAYAT

  25.866.000 civarında olan nüfusu, Berberiler ve Araplar meydana getirmektedir. Fransa sömürgesi olduğu senelerde buraya yerleşmiş bulunan Avrupalıların pek çoğu bağımsızlıktan sonra ülkelerine dönmüşlerse de halen önemli miktarda Avrupalı vardır. Ülkenin asıl yerlileri olan Berberilerin bir kısmı göçebe hayatı yaşar. Halkının hemen hemen tamamının Müslüman olmasına ve Arapça konuşmasına rağmen ulaşılması zor olan kuytu yerlerde yaşayan Berberiler çok eski çağlardan beri gelen gelenekleriyle Fenike menşeli bir alfabeye sahip dillerini devam ettirmektedir. Konuşulan diğer diller arasında Fransızca Berberice'den sonra gelir. Osmanlı eserleri ve kültürünün hakim olduğu Cezayir’de halkın dörtte üçü Akdeniz kıyı şeridinde yaşar. Kuzeyde km2ye 470 kişi olan yoğunluk, sahrada 3.5 km2ye bir kişi şeklinde çok büyük bir farklılık gösterir. Nüfus artışının % 32 olduğu ülkede halkın % 52’si şehirlerde geri kalanı ise köylerde, vahalarda ve göçebe olarak yaşar.
 
  Okur-yazar oranının % 42 olduğu Cezayir’de sekiz yıllık ilk öğretim parasız ve mecburidir. Ülkede okul ve öğretmen yetersizliği, bu yönde yapılan çalışmaların hızının nüfus artışına göre düşük olması mecburi öğretimin tatbik edilmesini engellemektedir. Cezayir, Oran ve Kostantin Üniversiteleri olmak üzere toplam üç üniversitesi vardır. Ülkenin kültür merkezi durumundaki şehri aynı zamanda başşehri olan Cezayir’dir.

  Cezayir’in ekonomisi tarıma ve petrole dayanmaktadır. Ülkede tarımın önemi büyüktür. Çalışan nüfusun % 50’sinin tarımla uğraşmasına rağmen, tarıma müsait arazilerin az olması ve tarımın modern usullerle yapılmaması sebebiyle yetiştirdikleri besin maddeleri ülke ihtiyacını karşılayacak seviyede değildir.


***CEZAYİR'DE POLİS VE JANDARMANIN FOTOĞRAFINI ÇEKMEK YASAKTIR. 





27 Ekim 2017 Cuma

BREZİLYA

   GENEL BİLGİLER

  Resmi adı Brezilya Fedaratif Cumhuriyeti olan devletin başkenti Brasilia'dır. Nüfusu yaklaşık 175 milyon olan ülkenin yüzölçümü 8.511.965 km  dini Hıristiyanlık ve resmi dili Portekizcedir. Güney Amerika'nın doğusunda yer alan bir devlet. Güney Amerika'nın en kalabalık ve en büyük ülkesidir. Dünyanın yüzölçümü bakımından beşinci, nüfus bakımından sekizinci büyük ülkesidir. Güney Amerika'nın yarısı kadardır. Doğusunda Atlas Okyanusu olup bu okyanusta 7250 km kadar bir kıyıya sahiptir. Ekvador ve Şili hariç Güney Amerika'daki bütün ülkelerle komşudur.

   TARİH

  Latin Amerika'da en uzun süre krallıkla idare edilen tek ülke Brezilya idi. 1831 yılında Don Pedro, oğlu İkinci Don Pedro'ya tahtı terk etmek zorunda bırakıldı. İkinci Don Pedro zamanında modern Brezilya'nın temelleri atıldı. 1888'de 800.000 köylüye hürriyet verildi. 1889'da kansız bir darbe ile krallık idaresi yıkılarak cumhuriyet idaresi kuruldu. 1914'te siyasi birliği temin eden Brezilya, bütün dünya ülkeleri tarafından tanındı. İstikrarsız bir ülke olup, sık sık anayasa değişiklikleri ve ihtilaller olmaktadır.



   FİZİKİ YAPI

  Brezilya'nın en kuzey ve güney noktası arasındaki noktayla doğu ve batı noktaları arasındaki mesafe hemen hemen birbirine eşittir (4225 km). Genel olarak yüzey şekilleri iki geniş kategoride incelenir. 1. Kuzeyde Amazon Nehri havzasının, batıda Parana ve Paraguay nehri sisteminin geniş düz ovaları. 2. Doğudaki Brezilya yüksek yaylaları ve kuzeyindeki Cuiana yaylalarıdır.

  İki geniş nehir sistemi, iki yüksek dağlık bölge arasında sınırsız bir hal alır. Hemen hemen bütün Brezilya'nın yarısından fazlası deniz seviyesinden 200 metreden az yüksek yerler olmasına rağmen, nüfusunun hakim kısmı daha ziyade yüksek yerlerde bulunur. Ülkenin hemen hemen % 4'ü deniz seviyesinden 900 m yüksekliğin üzerindedir. Brezilya'nın en yüksek dağı Pico da Bandeira olup, 2890 m'dir.


  Büyük Amazon Nehri dünyanın en geniş ve çok su taşıyan nehridir. Brezilya'da iki önemli göl vardır. Bunlar Lagoa dos patos ve Lagoa'dır.

  Kuzeydoğu sahilleri tropikal nemli bir iklime sahip olup, kışla beraber gelen yağışlı mevsim (mayıstan ekime kadar) kuzey sahillerine soğuk hava getirir. Kuzeydoğudaki nemli bölgelerin iç kesimleri çöldür. Brezilya'nın kuzeydoğusunda Sertao denilen sürekli kurak bölgelerde kaktüs ve diğer bitkiler bulunur. Amazon bölgesi hariç yaz mevsimi yağışlı mevsimdir. Senenin geri kalan zamanında hava normal geçer. Genelde sahilden içeri gittikçe yağışlar artar. Ancak nemli yağmur getiren sert rüzgarlar, iç kısımlara gittikçe dağ engelleriyle karşılaşır.

   KÜLTÜRÜ

  Brezilya, Güney Amerika kıtasının neredeyse bütün merkez bölgesini ve kuzeydoğu kısmını kapsayan, 200 milyon nüfusu ile çok çeşitli kültürlere ev sahipliği yapan, dünyanın en büyük ülkelerinden birisidir. Brezilya ırkı Kızılderili, siyah ve beyaz ırklarının karışımından oluşmuş ve bu karışım kültüre de yansımıştır. Portekiz, Fransa ve Hollanda gibi ülkeler de, Brezilya kültürü oluşurken önemli birer etken olmuş, müzik, edebiyat ve resim de bu çeşitlilikten etkilenmiştir.

   BREZİLYA HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER

  • Brezilya Güney Amerika'nın en büyük ve en kalabalık ülkesidir.
  • Brezilya bayrağındaki yeşil Brezilya ormanlarını, sarı eşkenar dörtgen altın zenginliğini, mavi yıldızlı dünya ise 15 Kasım 1889 Cumhuriyet günü Rio de Janeiro'daki gökyüzünü tasvir eder.
  • Brezilya ismini Brazilwood adındaki ağaçtan alır.
  • Dünyanın en büyük ve en fazla türe sahip olan Amazon Ormanlarının yüzde 60'ı Brezilya'dadır.
  • Dini inanç olarak % 81'i Katolik, % 18'i Protestan, % 1'i Müslüman, % 1'i Musevi'dir.
  • Resmi dili Portekizcedir. Güney Amerika'da Portekizceyi konuşan tek ülkedir.
  • Başkenti Brasilia'dır. En büyük şehri ise Sao Paulo'dur. 
  • Dünyanın en büyük 10. demir yolu ağına sahiptir.
  • Dünyanın en büyük 8. ekonomisine sahiptir.
  • Dünyanın en uzun nehri olan Nil Nehrinden sonra ikinci en uzun nehir olan dünyanın en geniş ve en çok su taşıyan  Amazon Nehri Brezilya'dadır.
  • Brezilya nüfus bakımından dünyada 8. yüz ölçümü bakımından ise 5. sıradadır.
  • Latin Amerika'da en uzun süre krallıkla yönetilen tek ülke Brezilya'dır.
  • Milli yemeği Feijoada'dır.
  • Brezilya 1877-1879 yılları arasında 500. 000 kişinin ölümüne sebep olan kuraklık yaşamıştır.
  • 1980'li yıllarda Silahlı Kuvvetlere kadınları kabul eden ilk Güney Amerika ülkesi olmuştur.
  • Jogo do Bicho adıyla bilenen Brezilya'da meşhur olan oyun 26 eyalette yasadışı oynatılır.
  • Brezilya'ya ilk futbolu 20. yüzyılın başlarında Brezilya asıllı İngiliz Charles Miller Sao Paolo getirmiştir.
  • Dünyanın en iyi futbolcuları arasında gösterilen Pele Brezilyalıdır.
  • Brezilyanın en büyük stadı olan Maracana Stadı resmi kayıtlara göre 180.000 büyük maçlarda ise 200.000 kişiye kadar alabilmektedir.























17 Ekim 2017 Salı

   AFGANİSTAN

GENEL BİLGİ

  Afganistan Demokratik Cumhuriyeti; merkezi Asya’da dağlık bir kara devletidir. Başkenti Kabil'dir. Yüzölçümü 657.500 km2 nüfusu Sovyet işgali öncesi nüfusu yaklaşık 15 milyon olan ülkenin nüfusu bugün 1.424.000'dir. Ülkenin resmi dili Peştuca ve Farsça'dır. Resmi para birimi Afgani, dini İslam'dır. Doğu ve Batı Asya'yı birleştiren ana mihver üzerinde olup, Tacikistan, Türkmenistan, Özbekistan, İran, Pakistan ve Çin ile çevrilidir.

  Dik, karlı dağları, derin vadileri ve bitki örtüsü çok zayıf plato ve rüzgarlı çölleriyle kaba ve dalgalı bir arazi karakterine sahiptir. Ortalama yüksekliği 1220 metreyi geçer. Doğu-batı arası uzunluğu 1240, kuzey-güney arası 653 kilometredir. En önemli dağ silsilesi Himalaya'ların uzantısı olan Hindikuş’lardır.

  Afganistan’ın yazları sıcak ve uzun, kışları ise şiddetli derecede soğuk bir iklimi vardır. Güney - batı dışında yıllık yağış miktarı ortalama 1800 milimetredir. Yağışlar genellikle kasım ve nisan ayları arasında çoğunlukla kar şeklinde görülür. Kabil kış boyunca karlarla kaplıdır. Afganistan’da kışın soğuğu, yazın sıcağından daha korkutucudur. Mevsim değişiklikleri oldukça ani olur. Yazın küçük dereler kurur. Büyük nehir sularının esas kaynağını, yaza doğru yüksek kesimlerde eriyen karlar teşkil eder.
 
  Önemli madenleri şunlardır: Kömür, demir, bakır, kurşun, çinko, sodyum, magnezyum sülfat, magnezyum klorat, krom, berilyum, sülfür, mika, talk, asbest ve mermer. Yapılan sondajlar, Afganistan’da çok zengin tabii gaz yatakları olduğunu göstermiştir.

  Hızlı endüstrileşme hamlelerine rağmen, Afganistan önemli bir tarım memleketi olarak kalmıştır. İş gücünün % 85’i tarımla uğraşır. Tarım alanları küçük gruplar halinde olup, toprak ilkel metodlarla işlenir.


  GEZİLECEK YERLER

 
  Kabil Müzesi: Müze Afganistan emiri Emanullah Han tarafından 1922 yılında kurulmuş olup şehir merkezinin 9 km güneybatısında konumlanan bir arkeoloji müzesidir. Ve ayrıca Kabil müzesi Afganistan’ın turizm açısından en gözde yeridir.
  Babür Bahçesi: Kabil’deki en bilindik ve tarihi olan parktır. İlgisi oldukça yüksektir ve görsellik bakımından da göz doldurmaktadır.
  Kabil Hayvanat Bahçesi: Kabil Hayvanat Bahçesi Afganistan’ın Kabil şehrinin Kabil Nehri kıyısında bulunmaktadır. Resmi olarak 1967’de kurulmuştur.
  Iydgâh Camii: Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Kaşgar şehrinde tarihi bir camidir. 15. yüzyılda Saqsız Mizra tarafından 16,800 m² alana yaptırılmış ve Ana Asya’nın en etkinli ve Sincan’ın en büyük camisidir.
  Qargha Reservoir: Burası bir barajdır. Çevresinde otelde bulunmaktadır.
  Jama Masjid of Herad: Bilindik en büyük camilerindendir. Oldukça görkemli olup en çok ziyaret edilen yerlerden sadece birisidir.

  KÜLTÜRÜ

    Afganistan halkı soyso-kültürel alanda İslam kültürünü örnek almıştır. Ülkede sosyo-politik ve sosyo-ekonomik alanlarda değişiklikler olduğu zaman İslam kültürü çerçevesi içinde geçerlilik kazanmaktadır.
  Ülkenin büyük şehirlerinde özellikle giyim ve yaşam bakımından model olarak Batı örnek alınmaya çalışılmıştır. Ama bu alınan örnekleri küçük şehirlerde veya merkezden uzak olan bölgelerde görmek pek mümkün değildir.
  Afganistan’da evlilik en çok akrabalar arasında ve görücü usulüyle yapılmaktadır. Düğün masrafları çok ağır olmakta ve ayrıca başlık parası da alınmaktadır. Başlık parası ne kadar fazla alınırsa kızın kıymeti o kadar fazla olmaktadır. Aileler bu anlayışla hareket ederek başlık parası konusunda çok dikkatli davranmaktadırlar.
  Afganistan’da aile bağları çok kuvvetlidir. Bütün aile fertleri, ailenin reisi konumunda olan babaya saygı göstermektedirler. Bu meseleyi bir kabile veya bir kavim için düşündüğümüzde kabile veya kavmin reisi konumunda olan Han veya Mirlerin önemi çok büyüktür. Bir ailenin oğulları evlense bile anne babası ile birlikte yaşamaktadırlar. Bu durumda çekirdek aile tipleri söz konusu olmayıp büyük aile tipleri karşımıza çıkmaktadır.
 



 




                                                                                                          

FRANSA CUMHURİYETİ   Fransa Cumhuriyeti ya da kısaca Fransa, Belçika, Lüksemburg, Almanya, İsviçre, İtalya, Monako, Andorra ve İspany...